- zulüm
- 1. اضطهاد [اِضْطِهاد]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa2. انتهاك [اِنْتِهاك]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa3. بغي [بَغْي]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa4. جور [جَوْر]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa5. حيف [حَيْف]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa6. خرق [خَرْق]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa7. ضيم [ضَيْم]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa8. طغيان [طُغْيان]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa9. ظلم [ظُلْم]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa10. عادية [عادِيَة]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa11. عتو [عُتُوّ]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa12. عدوان [عُدْوان]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa13. عسف [عَسْف]Anlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa
Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.